91. BECERİKLİ MAYMUN
Maymunla aslan karşılaşıyorlar. Aslan,
– Gel konuşalım, arkadaşlık yapalım.
– Önce kendini bağla, senden korkuyorum, diye yanıtlıyor maymun.
Aslan kendini hareket edemeyecek şekilde bağladıktan sonra
– Tamam mı; diyor. Neden hâlâ titriyorsun, işte kendimi bağladım.
– İlk kez bir aslan becereceğim de.
92. İŞTE O FENA
Salomon ve Mişon kampta konuşuyorlar,
– Durum kötü, idam etseler iyi, ya gaz odasına atarlarsa?
– Gaz odasından toprağa gömseler iyi, ya kâğıt yaparlarsa?
– Mektup kâğıdı yapsalar iyi, ya tuvalet kâğıdı yaparlarsa?
– İşte o zaman boku yedik.
93. HAFIZA-İ BEŞER
Üç yaşlı İngiliz konuşuyorlar:
– Biz yemek yer, yemekten sonra viski ve puro içerdik. Bir şey daha yapardık ama hatırlamıyorum.
– Kızlarla beraber olurduk.
– Aferin, ne hafıza, ne hafıza!
94. DÖRDÜN BİRİ
Dört Türk arabayla. Almanya’ya gelmişler. Bir köyde otelin resepsiyonunda biri İngilizce konuşuyor; diğerleri de elle işaret ediyorlarmış. Resepsiyoniste ne olduğunu sormuşlar.
– Bir İngiliz, üç dilsiz geldi; demiş.
95. DUA
Papazın papağanı çok terbiyeli ve usluymuş. Gözünde gözlük, elinde kutsal kitap devamlı dua edermiş. Azgın dişi papağanı terbiye olsun diye aynı kafese koymuşlar. Papazın papağanı kitabı, gözlüğü atmış.
– Tanrım sana şükürler olsun, duam kabul oldu.
96. BİSEKSÜEL
Avrupa’ya giden bir Arap’a hostesler doldurması için giriş formu vermişler. Adını, soyadını, yaşını, tabiyetini yazdıktan sonra seks bölümüne, “fevkalade” yazmış. Hostes;
– Öyle değil, kadın ya da erkek yazacaksınız, diye
uyarınca,
– Fark etmez, demiş.
97. UYANIK KARDEŞLER
Köyde iki genç erkek kardeşin yaşadığı çiftliğe bir artist gelmiş.
İki kardeşle de yatmış; ikisine de “Çocuğumuz olmaması için bunu tak,” diyerek prezervatif vermiş. Bir yıl sonra kardeşlerden biri diğerine sormuş,
– Artistin çocuğu olup olmaması önemli mi?
– Hayır, cevabını alınca,
– Öyleyse bu lastikleri çıkarıp atalım, demiş.
98. BU TELAŞ NİYE?
Mars’tan gelenler dünyalıların nasıl çocuk sahibi olduğunu merak ediyormuş. Sevişen bir çift bulup seyretmişler. Sevişme bittikten sonra Marslı çocuğun nerede olduğunu sormuş.
– Dokuz ay on gün sonra gelecek, demişler. Marslı sormuş,
– Bu kadar uzun süre sonra gelecekse az önceki aceleniz neydi?
99. BEŞ TAKSİT
Fi tarihinde adamın biri adamın birine ananı sinkaf ederim, demiş. Mahkemeleşmişler. Dava yedi yıl sürmüş. Sonunda hakim karar vermiş,
– Elli lira para cezası.
– Neee, demiş, davacı, elli lira ceza mı, almıyorum öyleyse; ben de onun anasını sinkaf ederim. Açmış cüzdanını, elli lira çıkarıp atmış davalı avukatına,
– Al şu elli lirayı, senin de..
Bakmış cüzdanda bir tane onluk kalmış, mübaşire uzatmış,
– Al sana, demiş. Beş taksit kabul edersen; senin de ananı.
100. GEÇMİŞ ZAMAN OLUR Kİ
Rusya’da tren gidiyor; moskof moskofçuk, moskof moskofçuk… Birden durduruyor makinist treni, herkes iniyor, bakıyorlar ki raylar yerinde değil. Ne yapalım diye düşünürken Lenin’in alnı beliriyor gökyüzünde. Aşağıdan bakanlara sesleniyor,
– Geçmişin raylarını alın, önünüze takın, yolunuza devam edin!
Alıyorlar arkada kalan rayları önlerine takıyorlar, yola devam ediyorlar. Biraz devam ettikten sonra önlerine kocaman bir çukur çıkıyor. Yine iniyorlar, ne yapacaklarını düşünüyorlar. Birden Stalin’in koca bıyıkları gökte beliriyor, Stalin gümbür gümbür,
– Bin tane tavariş alın, kurşuna dizin, çukura doldurun, sonra Lenin’in dediği gibi arkadaki rayları öne takarak yola devam edin.
Dediğini yapıyorlar, moskof moskofçuk devam ediyorlar. Tren birden çok acı bir frenle duruyor, herkes korku içinde, birkaç kişi inip bakıyor ki; tren uçurumun kenarında sallanıyor. Yardım istercesine göğe bakıyorlar, Kruşçev’in yumuşak yanakları ve yumuşak sesi,
– Battaniyeleri çıkartın, treni örtün ve sallamaya başlayın. Herkes gidiyor sansın.
Leave a Reply