171_180

171. lŞIĞI GÖREN

Köyde çocuklar bir, iki; üç diye peşpeşe doğunca, ebe dayanamamış:

– Söndürün şu mumu, ışığı gören geliyor:

172. LİMİT DOLMUŞ

Doksan üç yaşındaki hasta doktora gidiyor. İşeyemediğini söylüyor. Gaddar doktor;

– Yeterince işemişsin; diyor.

173. BORÇ

İrlandalının biri bar sahibi arkadaşından kaynanasının cenazesi için 20 dolar borç istemiş. Adam kasayı açmış, 18 dolar 30 sent var.

– Bir dolar yetmiş sentini de içki olarak ver.

174. OKURKÖR

Kör dilencinin elinde gazete görmüşler,

– Okuyor musun, diye sormuşlar.

– Sadece resimlerine bakıyorum, demiş.

175. KORİDOR MAHKUMU

Kızkardeşi ile birlikte okula giderken küçük Ahmet kardeşine sormuş:

– Çocuk nasıl oluyor biliyor musun?

Kız kardeşi bilmediğini söylemiş. Ahmet üzüntüyle başını öne eğmiş ve

– Sen şanslısın büyüyünce bunu öğreneceksin, bense ömrüm boyunca öğrenemeyeceğim. Şaşıran kızkardeşi merakla sormuş:

– Neden?

– Neden olur mu, demiş Ahmet, ben yalnızca koridorda bekleyeceğim.

176. YABANCI

Sarhoşun biri yoldan geçen adamı çevirmiş. Gökte gördüğü cismin ay mı güneş mi olduğunu sormuş. Adam,

– Bilmiyorum, ben buralı değilim.

177. KUŞLAR KARIŞINCA

Çok yakışıklı; zengin bir adam, daha önce rezervasyonunu yaptırdığı otele son model bir araba ile gelir. Omuzundaki papağanı ile arabasından iner ve otele yerleşir. Öğle yemeği için daha önceden istediği gibi 20 kişilik bir masa hazırlanır. Adam ve kuşu yemeğe gelirler. Adam yalnızca bir tabaktan yemek yediği halde papağan diğer bütün tabaklardaki yemekleri silip süpürür. Bu yemek seremonisini birkaç gün bütün öğünlerde izledikten sonra merakından çatlayacak duruma gelen metrodotel adama sorar. Zengin adam içini çekerek;

– Bir zamanlar ben çirkin ve fakir bir insandım. Bir gün iyilik meleği üç dilek dilememi istedi. Ben de zenginlik, güzellik ve kuşuma sonsuz doyumsuzluk istedim. İlk ikisi gerçekleşti ama maalesef kuşları karıştırdı.

178. ÖLÜNÜN ARKASI

İrlandalı’nın gözü şişmiş. Nedenini sormuşlar.

 – Almanların zeki olmadığını söyledim.

– O sıska çiroz herife mi? İrlandalı hemen uyarmış,

– Sus, ölünün arkasından kötü konuşulmaz.

179. EŞEK DEĞİL Mİ?

Ayyaşı içkiyi bırakmaya ikna edebilmek için arkadaşları bir eşeğin önüne su ve bira koymuşlar. Sonra da,

– Bak, eşek bile suyu seçti. Adam cevabı yapıştırmış,

– Eşekliğinden.

180. KAUÇUK AYAKKABI

Fabrikatör işçilerini çok iyi şartlarda çalıştırıyormuş.

– Buna karşılık sizi harıl harıl çalışıyor görmek istiyorum, deyince,

– Sen de fabrikaya geldiğin zaman kauçuk ayakkabı giy, demişler.


Posted

in

by

Tags:

Comments

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *