441. VARAN BİR
Bir Teksaslı ile nişanlısı atlarına biner ve yola koyulurlar. Teksaslının atı bir kez tökezler, Teksaslı,
– Varan bir, der.
Devam ederler. derken at yine tökezler, Teksaslı,
– Varan iki, der.
Derken at yine tökezler ve Teksaslı tabancasını çıkarıp atı vurur. Nişanlısından eşyalarını kendi atına yüklemesini ister. Kız çantasını yere düşürünce,
– Varan bir!
442. HEYKEL
Tanınmış bir Fransız kadın, çıplak heykelini yaptırır. Heykeli gören bir arkadaşı böyle bir heykeli nasıl yaptırdığını sorunca kadın,
– Oda her zaman sıcaktı, hiç üşümedim.
443. PROFESÖR
Bir İngiliz profesörü şehir dışındayken arabası bir köşkün önünde bozulur. Tamire çalışır. Tamir öğleye kadar bitmeyince, onu izlemekte olan köşkün sahibi hanımefendi gelip profesörü öğle yemeğine davet eder. Yemekten sonra tamire devam eden profesör işini akşam da bitiremez. Akşam yemeğini de köşkte yer. Hanımevfendi ona geceyi köşkte geçirmesini teklif eder, kalacağı odayı gösterdikten sonra kendi odasının da hemen karşıda olduğunu belirtmeden duramaz. Sabah beraber bahçede gezerlerken bir kümeste on tavuk ve on horozu beraber gören profesör hayretini saklayamaz.
– Kümese bir horoz yetmez miydi?
Hanımefendi şaşkın profesöre açıklama yapar,
– Onların yalnız biri horoz, diğerleri profesör.
444. HEEEE
Kulak burun boğazcı doktor kendisine güzel hanım müşteri gelmediği için üzülüyormuş. Alt kattaki jinekoloğu kıskanıyormuş. Jinekolog tatile gidince tabelaları değiştirmiş. Heyecanla hanım müşteri beklemeye başlamış. Derken çıtı pıtı bir hanım gelmiş.
– Soyununuz, demiş kulak burun boğazcı, heyecan içinde.
Kadın soyunmuş.
– Aç bacaklarını, demiş bizimki. Heee de, heeee.
445. İNGİLİZ İPİ
Vahşi bir kabilenin eline düşen İngiliz çift, kalın iplerle direklere bağlanır. Yamyamlar ateş yakmak için odun toplamaya koyulurlar. Kadın iri yarı ve güçlü kuvvetli olan kocasına ipleri koparması için yalvarmaktadır. Adam hiç oralı olmaz. En sonunda vahşiler gelip tam ateşi yakmaya başladıklarında adam korkunç bir şekilde kükrer ve iplerini koparır. Vahşilerin elinden kurtulduktan sonra karısı neden o kadar beklediğini sorunca,
– Ne yapayım, ancak o zaman öfkelendim.
446. YATAKLIK
Dünyanın en uzun yaşayan kadını 105 yaşına gelince gazeteciler onu soru yağmuruna tutmuşlar.
– Sizi bu süre içinde yatağa yatıran bir olay oldu mu?
– Bir çok kereler, hatta bir kez kızakta bile oldu.
447. YARI YARIYA
İki düşman köyün delikanlıları mertlik yarışındalar. delikanlının biri fena gaza geliyor, gidiyor düşman köyün kahvesine, bıçağını bir masaya saplıyor ve bağırıyor,
– Sağ tarafımdakilerin anasını, sol tarafımdakileri bacısını…
Kahvedekiler kızıyor ama güçlü kuvvetli delikanlıya ses de çıkaramıyorlar. Çocuk gittikten sonra içlerinden birini doldurup düşman köyün kahvesine gönderiyorlar. Bu delikanlı da gözükara havalarında, bıçağını çıkarıyor, masaya saplar saplamaz kahvede oturan bütün erkekler ayaklanıyor, hepsi kendinin iki katı, hepsi silahlı… Bizimki korkup,
– Sağ tarafımdakiler anamı, sol tarafımdakiler bacımı…
448. DOĞRU HESAP
Afacan’a sormuşlar,
– Sana bugün bir, yarın üç tavuk verseler kaç tavuğun olur?
– Altı.
– Bak önce iki, sonra iki daha verseler gibi, ne olur?
– Altı.
– Nasıl olur, iki ile iki dört etmez mi?
– İki de bende var altı.
449. HAZIMSIZLIK
Hazımsızlıktan şikayetçi İngiliz kibarı Fransız profesöre muayene olurken,
– Günde kaç öğün yemek yiyorsunuz?
– Altı veya yedi öğün.
– Unutmayın sizin de herkes gibi bir tek boşaltma sisteminiz var.
450. MATEM
Adam eczanelerde siyah prezervatif arıyor, bir türlü bulamıyor, bir eczacı neden ille de siyah istediğini sorunca,
– Kadın matemde, diyor.
Leave a Reply