BİTLİS

Süphan Dağı’nın eteklerinde yer alan kent; Nemrut Krater Gölü, Van Gölü, Nazik ve Arin gölleriyle, Ahlat’taki yemyeşil vadileri, Tatvan’daki geniş ovalarıyla görülmeye değer bir coğrafya.

Emir Bayındır Kümbeti, Ahlat’taki Selçuklu eserlerinden.


Bitlis, adını Makedonya Kralı Büyük İskender’in (Alexander), şehirdeki kaleyi yaptıran komutanlarından biri olan “Bedlis”ten almış. Tarihi M.Ö. 2000 yılına kadar uzanan Bitlis’te Urartu, Asur, Med, Pers, Makedonya Krallığı, Roma ve Bizans Dönemleri’ne ait izlere rastlanılıyor. Türkler’in 11. yüzyılla birlikte başlayan Anadolu akınları sırasında önemli bir uğrak yeri haline gelen, bu tarihlerde Alpaslan ve ordularını Ahlat’ta konuk eden Bitlis, Türkler’in Anadolu’ya açılmasında çok önemli bir rol de üstlenmiş. Kent, 1514 yılında Osmanlılar’ın eline geçmiş.

Bitlis, Ahlat’ta Türkiye’deki en etkileyici İslam mezarlığı olan Ahlat Mezarlığı yer alıyor. 200 dönümlük alan üzerinde, çoğu 2 metreden yüksek binlerce dikilitaşla çarpıcı bir görüntü oluşturuyor.

Bitlis Büryan kebabı ise yörenin en ünlü yemeği. Oğlak etinden yapılan bu yemek ancak yaz aylarında yenebiliyor. Bitlis özgün ürünler açısından da ziyaretçilerine oldukça zengin seçenekler sunan bir kent. Halen yapılmakta olan kök boyalı rengarenk kilimlerden, halılardan, toprak çanak-çömleklerden, Ahlat’ta yapılan her biri sanat eseri olan

bastonlardan satın alabilirsiniz. Ayrıca Hizan fındığı, Adilcevaz cevizi, Mutki kara kovan balı ve küp peyniri tadılması gereken

yöresel lezzetler.

Bitlis’e Türkiye’nin hemen her yanından otobüs seferleri düzenleniyor. İstanbul-Bitlis 1505 km, Ankara-Bitlis 1907 km. Tren seferleri Tatvan ilçesinden yapılıyor. Feribot Van-Tatvan arası tarifesiz olarak çalışmakta.

AHLAT MEZARLIĞI
Türkiye’deki en etkileyici İslam mezarlığı olan Ahlat Mezarlığı, 200 dönümlük alan üzerinde, çoğu 2 metreden yüksek binlerce dikilitaşla çarpıcı bir görüntü oluşturuyor. Taşların en güzel ve eski olanları 17.-18. yüzyıla ait. Bir kısmı 13. yüzyılda Moğol hakimiyeti altında hüküm sürmüş yerel beylerin mezarları. Diğerleri ise Karakoyunlu ve Akkoyunlu dönemlerinden. Mezarlıkta her biri anıtsal yapı özelliğine sahip sanduka mezarların dışında, Orta Asya Türk Mezar tipleri olan oda tarzı yeraltı mezarları da mevcut.

NEMRUT DAĞI VE KRATER GÖLLERİ

Bitlis’in kuzeyinde, Tatvan ilçesi sınırları içerisinde yer alan ve yüksekliği 2935 m. olan Nemrut Dağı, volkanik bir dağ. Bir doğa harikası olan Nemrut Dağı her yıl özellikle yaz aylarında çok sayıda yabancı ve yerli turistin gözdesi. Nemrut Dağı krater alanı içerisinde büyükçe iki göl var. Biri soğuk, diğeri sıcak. Toprak bir yol sıcak gölün kıyısına kadar iniyor. 3 bin metre yükseklikte devasa bir volkanik çanak. Binlerce yıl önce patlamış, su giderini tıkayarak Van Gölü’nün oluşmasına sebep olmuş. Esas ilginç olan kraterin kenarı. Tam sırtta araçtan inip zirveye kadar yürümek mümkün:  Sadece 20 dakika. Doğuda Van gölü, Batıda Krater gölü ayaklar altında. Dolunay zamanı, güneş batarken ay doğuyor.

BİTLİS KALESİ
Bitlis merkezindeki çarşının hemen dik yamacında yer alan Bitlis Kalesi M.Ö. 312 tarihinde Büyük İskender’in emri ile kumandanlarından Leys Bedlis tarafından inşa ettirilmiş. Kale torakla dolu olduğu için içini gezmek mümkün değil. Ancak  tepede olağanüstü güzellikteki manzarayı kaçırmayın.

TATVAN
Van Gölü havzasının yeni turizm merkezi olan Tatvan, Bitlis’e 27 km. uzaklıkta. Hurrilerden bugüne kadar yerleşime sahne olmuş Tatvan sınırları içinde çok sayıda tarihi eser yer alıyor. Van Gölü kıyısında kurulu olduğu yer aynı zamanda doğal bir liman olma özelliğine sahip. Van Gölü üzerinden feribotla ulaşmak da mümkün.

GÖÇERLER
Yaz mevsiminin sıcak günlerinde Bitlis’in yüksek yaylalarına çıktığınızda, kara kıl çadırlarının içinde, hayvanlarıyla birlikte rengarenk bir yaşam süren Göçer aşiretlerini görürsünüz.
Onlar on binlerce yıldan beri gelenek ve göreneklerini sürdüren ve dünyadaki gelişmelere inat varlıklarını koruyabilen geçmişin canlı tanıkları.

İHLASİYE MEDRESESİ
1216 yılında Selçuklular tarafından yaptırılan medrese Bitlis’in simgesi. Osmanlı Dönemi’nde üniversite görevini yapan medrese, klasik Selçuklu üslubunun en seçkin örneklerinden.