
Periost Akupunkturu
Periost Akupunkturu
Periost akupunkturu
Son yıllarda -özellikle son dokuz yıl içinde- İngiltere’de Felix Mann ve araştırma gurubu değişik bir akupunktur tekniği üzerinde çalışmalar yaptılar ve elde ettikleri sonuçları yayınladılar. Bu tekniğin özellikle eklem hastalıklarında etkili olduğunu saptadılar. Bu teknik oldukça basit olmasına karşın bölgesel anatominin iyi bilinmesi gerekiyor.
Teknik normal akupunktur iğneleri ile uygulanır, eklemi çevreleyen dokunun uygun olan yerinden iğne batırılır, iğne ucu periost’a (kemik zarı) varıncaya kadar sürülür, periost’a varınca tetiklenmeye başlanır. Bu tetikleme ağaçkakanın ağacı gagalaması gibi uygulanır ve uyarı oluşuncaya kadar da devam edilir. Bu uygulamalar için hipodermik iğneler kullanılabileceği söylenirse de bu iğnelerin içindeki boşluk ve iğnelerin akupunktur iğnelerinden daha kalın olması problem kaynağı oluşturacaktır.
Çok ender olsada, bazen uygulama esnasında kimi eklemlerde fazlaca ağrı duyulabilir. Bunun için bazı hekimler cilt altına anestezi yapılmasını önerseler de, bu akupunkturun ruhuna aykırıdır.
Bu uygulamanın en çok başarılı olduğu durumlardan birisi boyun bölgesinin kireçlenmeyle birlikte giden omurgaların iltihaplarıdır. Servikal dejeneratif osteoartrit diye nitelendirilen bu durumlarda iğne ile boyun omurgaları stimüle edilince klinik yakınmaların derhal azaldığı görülecektir.
Şayet iğne periostu (kemik zarı) stimüle etmeyip onun yerine cildi, kası veya kolda ağrıya neden olan sinir paketini uyarırsa sonuç osteopunktur gibi iyi olmaz. Elde edilen birçok deneyim de bu kanaatı desteklemektedir.
Bu çalışmaları başlatıp açıklayanlar kemik zarı içerisinde eklemlere giden bir sinir ağı olduğunu kabul etmektedirler.
Kaslardaki ve ciltteki sinirlerin de bir dereceye kadar periostal sinir ağıyla bağlantılı olduğunu ileri sürmektedirler.
Bu kanı, eklem etrafındaki zarın uyarılmasının cildin iğnelenmesinden daha fazla bir etkiye sahip olduğunu izah eder.
Şayet hastalık eklemlerle alakalı değilse, cildin veya periostun (kemik zarı) uyarılması arasında anlamlı bir fark
oluşmaktadır.
Boyun alt omurgaları Tianchuang (Sl.l6) hizasında iğnelenir. Enseden ense köküne, omuzlara, kollara yayılan ağrılar,
boyun hareketlerinde kısıtlılık, sırtta ağrılı şişlikler ana belirtileridir. Bu dönemde çeşitli tedavilerle cerrahi yöntemlerin
dışında hastalara yardım edilebilir. Şayet felç ve kas zafiyeti gibi durumlar varsa akupunkturun dışında başka çözümler
aranmalıdır.
Özellikle boyun tutulmaları dediğimiz klinik durumlar daha çabuk tedavi edilebilirler. Boyunda en duyarlı ve ağrılı bölge
- ve 6. omurlar düzeyidir. Tedavi için genellikle gerginliğin ve ağrının en fazla olduğu nokta seçilir ve buradan boyuna
dik açı oluşturacak şekilde girilir.
Bu uygulamanın en çok yapıldığı klinik durumlardan birisi de kalça eklemi artrozudur. İğneleme uyluk kemiğinin hemen
üzerinden yapılır. Kalça ekleminin bozulmasının başlangıç safhalarında yapılan tedavilerden oldukça yararlanılmakta,
birkaç yıl ağrısız ve eklem hareket kısıtlılığı olmaksızın yaşanılmaktadır. Elde edilen sonuçlar bu yöntemin diğer tedavi
seçeneklerine destek olabileceğini göstermektedir.
Boyun tutulmaları dediğimiz klinik
durumlar periost akupunkturu ile
daha çabuk tedavi edilebilirler.