Gerçeklik haritaları
Dünyayı araştırmak için duyularımızı (görme, duyma, dokunma, tat ve koku) kullanırız. Ama bize sunulan herşeyi algılamamız imkansızdır. Bu nedenle, içeri alacağımız veya dışarıda bırakacağımız şeyleri süzen algılama filtrelerimiz vardır.
Bu filtreler bireyseldir ve kendi deneyimlerimiz, kültürümüz, yetişme tarzımız, inançlarımız, değerlerimiz ve varsayımlarımıza dayalıdırlar. Gerçekliği araştırırken algılamamız içeriden gelir. Gerçekliği algıladığımızı düşünebiliriz ama aslında yaptığımız şey, diğer insanlardan farklı olabilecek kendi kişisel gerçekliğimizi yaratmaktır.
Bu süreci düşünmenin yararlı bir yolu, onu harita yapımıyla karşılaştırmaktır. Ortada bir toprak parçası vardır ve haritalar bunu anlamamıza yardımcı olur. Ama haritalar seçicidir ve içerdikleri bilgi tipleri kullanım amaçlarına göre değişir. Örneğin bir TEM yolu, yürüyüş yolundan çok farklı olabilir.
Şunu aklınızdan çıkarmayın: harita bölgenin kendisi değildir.
Filtrelerimizi değiştirerek kişisel haritamızın hazırlanışı üzerinde denetim kurabiliriz. Dar ve içi boş inançlar, kuru ve kısıtlı haritalara yol açar. Algılama filtrelerimizi değiştirirsek, dünya daha zengin ve heyecan verici bir hale gelebilir.
İnsanların çok farklı dünya haritalarına sahip olabileceklerini unutmamalıyız. Bir grup insana ‘güzellik’ sözcüğünden bahsedildiğinde gruptaki insanlardan birisi çok uzaklardaki dağları, bir başkası güneşli bir kumsalı ve bir diğeri sevgilisinin yüzünü görebilir veya şarkı söylediğini işitebilir. Yine bir başkası da içinde harika bir duygu hissedebilir.
Deneyimlerimizi kendimize ve başkalarına açıklamak için haritalar kullanırız. Etkili bir iletişim kurmak için başka insanların dünya haritalarını anlamak ve takdir etmek zorundayız.
Herkesin algılama filtresi farklıdır. Bu, kişinin deneyimlerine, inançlarına, değerlerine, kültürüne, yetişme tarzına, ön yargılarına ve varsayımlarına göre değişir. İnsanlar gerçekliği algılarken bu faktörlerin etkisi yoğun olarak görülür.
Leave a Reply