İmgelerin Ajitasyonu: John Heartfield ve Alman Fotomontaj Tekniği

Hitler Selamının Anlamı: Küçük Adam Bol Bahşiş İstiyor, AIZ 11/42, 16 Ekim 1932

(© 2007 Artists Rights Society [ARS], New York / VG Bild-Kunst, Bonn).

Getty Araştırma Enstitüsü’nün düzenlediği “Agitated Images: John Heartfield & German Photomontage 1920-1938” başlıklı sergi 21 Eylül 2007 – 10 Şubat 2008 tarihleri arasında The Wolfsonian-Florida International University’e konuk oluyor. Sergi Heartfield’ın iki dünya savaşı arasında yaptığı kitap kapağı tasarımları ile AIZ başta olmak üzere çeşitli dergilerde yayımlanan fotomontaj çalışmalarına dikkat çekiyor. Küratör Andrés Mario Zervigón’un metni Heartfield üzerine genel bir portre çiziyor.

Andrés Mario Zervigón n John Heartfield (1891-1968) modern fotomontaj tekniğinin öncülerinden biridir. İki dünya savaşı arasında Almanya ve Çekoslovakya’da yaptığı çalışmalarda, fotoğrafları özgün biçimlerini tahrif ederek etkileyici birer politik imge haline getirdiği kendine özgü bir teknik geliştirir. Anlatımındaki keskinlik, montaj tekniğinin fotoğrafın anlamını dönüştürmekte ne kadar etkili bir araç olduğunun kanıtıdır. Heartfield, yaptığı işi, siyasi hasımlarının yürüttüğü propaganda ile hakim medya tarafından çarpıtılan “hakikat”i açığa çıkarmak olarak tanımlar. Çalışmalarını renkli basında yayımlanmış fotoğraflar üzerinde yoğunlaştırarak, kısa zamanda kamuoyu algısının oluşturulmasında etkin bir konuma gelir. Fotomontajları dergiler, posterler, kitap kapakları ve sahne tasarımlarında boy gösterir; seyirci/okuyucunun algısını değiştirmek adına işine yarayabilecek hemen her fotoğrafa musallat olur. Heartfield’ın ajite edilmiş imgeleri, Almanya’nın içinde bulunduğu kaotik ortamı tüm belirsizliğiyle yansıtırken, aynı zamanda ufukta beliren politik ve toplumsal yıkıma  işaret eder. Heartfield fotomontaj tekniğini, avangart sanat ve ilancılık dışında çok farklı kullanım alanlarına sahip yetkin bir görsel iletişim aracı haline getirir.

Sergi (“Agitated Images: John Heartfield & German Photomontage 1920-1938”), Heartfield’ın fotomontaj tekniği ile içinde doğduğu ortam arasındaki yakın ilişkiyi açımlamayı hedeflerken; sanatçının kitap kapağı tasarımlarının yanısıra, kariyeri boyunca tamamına erdirdiği yegane kitap projesi Deutschland, Deutschland über alles ve başta Die Arbeiter – Illustrierte Zeitung (AIZ) olmak üzere çeşitli dergilerde yayımlanmış fotomontaj çalışmalarına odaklanıyor. Heartfield’ın eserleri arasında bağımsız tasarımlar yok denecek kadar az; bu yüzden resimlendirdiği dergi yazıları ve montajladığı fotoğrafların basında çıkan orijinal hallerine sergide yer verdik. Ayrıca, ziyaretçilerin Heartfield’ın fotomontaj tekniğinin benzersiz niteliğini ayırt edebilmesi için, dönemin rakip dergilerinde yayımlananlar da dahil olmak üzere, başka sanatçılara ait fotomontaj çalışmalarını biraraya getirdik. Sergi aynı zamanda Heartfield’ın örnek aldığı ya da ayna tuttuğu politik eleştiri biçimlerini de görme fırsatı sunuyor.

Eğitici gençlik yılları

“[…] biz insanoğlunun aleyhine yapılmış her türlü haksız, fesat ve küçük düşürücü gösteriye karşı tepkisini tüm şiddetiyle açığa vuran bir yürek; işte bizim sevgili Johnny’nin sahip olduğu yegane şey. Hayatı boyunca sadece bu ıstıraplı ve kırık yüreği rehber edinmiştir kendine.” (Oskar Maria Graf, 1938)

1891’de Helmut Herzfeld ismiyle dünyaya gelen Heartfield, ardında hırslı ve zaptedilmesi güç bir delikanlı bırakan travmatik bir çocukluk geçirir. Sosyalist oyun yazarı babası Franz Held (asıl adı Franz Herzfeld)’in sahneye koyduğu sansürlü bir oyun yüzünden Almanya’dan kaçmasıyla birlikte genç yaşta sürgün hayatıyla tanışır. 1890’ların ortasına geldiğimizde, Herzfeld ailesi Avusturya’da Salzburg civarında bir ormanlık arazide kıt kanaat geçinmektedir; ancak zorlu hayat koşulları yüzünden sinir buhranları geçiren Held ve karısı, geride bıraktıkları dört çocukla birlikte kenti terkederler. Kardeşi ve yakın iş arkadaşı Wieland Herzfelde’ye kalırsa, Heartfield’ın sinirli mizacı bu olaydan kalan bir arızadır. Romanyalı yazar dostu Elias Canetti’nin gözlemleri ise şöyledir:

“Heartfield her zaman tezcanlı biri olmuştu. Tepkileri öylesine doğrudan gelişirdi ki, kendisi bile buna mani olamazdı. […] Aklına bir fikir geldiğinde onu tutabilene aşkolsun. Verdiği hükümleri o kadar hararetli bir şekilde savunurdu ki, her an üzerinize atılacakmış gibi hissederdiniz. Eşek arısı misali etrafınızda vızıldayıp dururdu. […] Zaman içerisinde onun kendisi için yeni olan her şeye aynı şekilde tepki gösterdiğini farkettim. Bu onun öğrenme biçimiydi: ancak didişerek öğrenebiliyordu; montajlarının sırrı da burada yatıyor sanırım. Malzemeleri biraraya toplar, önce üzerlerinde bir güzel tepinir, sonra da her biriyle tek tek yüzleşir; montajları bu tepinme dönemlerindeki heyecanın izlerini taşır.”

Profesyonel eğitim

Yıllarca akrabalar ve ıslahevleri arasında mekik dokuyan Heartfield, profesyonel sanatçı olmayı erken yaşlardan itibaren aklına koyar. 16 yaşında Münih’te Königliche Kunstgewerbeschule’ye kaydolur; burada Jugendstil akımına mensup iki poster sanatçısı Albert Weisgerber ve Ludwig Hohlwein’la birlikte çalışır. 1912’de mezun olur; kısa bir süre ambalaj tasarımcısı olarak çalıştıktan sonra Berlin’in Charlottenburg bölgesinde bulunan Kunstgewerbe und Handwerkerschule’de ilancılık eğitimi almaya başlar. Modern Amerikan ilancılık ekolünün öncülerinden Ernst Neumann’ın en gözde öğrencisi olur. Heartfield, grafik tasarımındaki yeteneğinin yanısıra, imgelerin gücünü açığa çıkaran derinlikli kavrayışıyla da dikkat çeker; bu meziyeti ona ilancılık sektöründe bir dizi önemli mevkinin kapısını aralar.

Savaş ve Dada

“Fotomontaj yapmaya Birinci Dünya Savaşı’nda başladım. Beni fotoğraflarla uğraşmaya sevkeden pek çok sebep var. Ana sebep ise gazetelerde söylenenler kadar söylenmeyenleri de görmüş olmamdır.” (John Heartfield, 1967)

Heartfield, Ağustos 1914’te patlak veren savaş yüzünden ilancılık eğitimini yarıda bırakır ve askere alınır. Diğer pek çok genç erkek gibi o da çok geçmeden, vatanseverliğin savaş hayali ile savaşta askerlerin yaşadığı acımasız gerçeklik arasında koca bir uçurum olduğunu farkeder. İlk fotoğraflarında, savaşı bir kahramanlık gösterisi haline getiren resmi yayınlar ile askerlerin cephede çektiği yasadışı fotoğraflar arasında tezatlık kurarak bu uçurumu resmeder. “Henüz gözümde her şey aydınlanmamıştı” diye açıklar sonradan, “beni fotomontaja iten de belki bu oldu”. Yakın dostu ressam George Grosz (asıl adı Georg Gross) ile birlikte savaşı protesto etmeye karar verir; ilk eylemleri ise isimlerini İngilizceleştirmek olur. Bu sırada Berlin’den sınıra resmi söylemi yalanlayan fotomontajlanmış kartpostallar göndermeye başlar. Wieland Herzfelde’nin daha sonradan belirteceği üzere, bu imgeler “sözle dile getirilmesi yasaklanmış şeyleri resmederek anlatır”. Sadece fotoğraflar değil imgeler arasında da göze çarpan uyumsuzluk ve kopukluklar, savaşa duyulan tiksintinin birer ifadesi olarak algılanır. Heartfield ve Grosz’un eserlerindeki “ayrışma” (disjunction) vurgusu Berlin Dadası (1918-1920)’yla birlikte belirginlik kazanır; zira ayrışma, Dada’nın kaotik zamanları gerçekçi bir biçimde resmetme anlayışıyla örtüşür görünmektedir.

Politika ve Weimar Cumhuriyeti

“Parti üyesi ve devrimci sanatçı – benim açımdan bu iki kavram birbirinden ayrı düşünülemez.” (John Heartfield, 1931)

Heartfield 1918’de Berlin Dadası ve yeni Alman Komünist Partisi (KPD)’ne katılır. Temmuz 1921’de KPD, Dada eserlerini “burjuva yozlaşması” olduğu gerekçesiyle reddeder; oysa Dada o yıllarda “dünyanın bütün yaratıcı ve entelektüel insanlarına radikal komünizm temelinde uluslararası devrimci birlik” çağrısı yapmıştır. Avangart sanat ile ortodoks Komünizm arasındaki bu ihtilaf Heartfield’ı kariyeri boyunca rahatsız eder. Bununla birlikte, basite kaçmadan, fotomontaj ilkelerinden taviz vermeden hem akla hem de göze hitap eden çalışmalarıyla daha 1921’de parti içinde hatırı sayılır bir isim haline gelir. Bu dönemde ilancılık eğitiminin büyük faydasını görür. Kardeşine ait Malik Verlag yayınevi için yaptığı kitap kapağı tasarımları, okuyucuların ilgisini solun gösterişsiz kitaplarına çekecek kadar etkileyici bir görselliğe sahiptir. Dramatik fotoğraflar, sıradışı mekansal kompozisyonlar ve dinamik yerleştirmeler eserlerinin karakteristiğini oluşturur.

Heartfield, 1920’lerin ortasından itibaren KPD’nin iki yayın organına fotomontajlarıyla katkıda bulunur: Die Rote Fahne gazetesi ve Der Knüppel adlı mizah dergisi. Bu çalışmalarda fotoğrafların belli bir amaç gözetilmeksizin, ikili anlamlar içerecek şekilde yanyana yerleştirildikleri görülür. Heartfield’ın başarısının, bu çifte anlamlılığın algıda açtığı gediklerden kaynaklandığı söylenebilir. Sözgelimi, Upton Sinclair’in Alkohol (The Wet Parade, 1932) adlı eseri için tasarladığı kitap kapağında, viski şişesi hem metaforik hem de somut anlamda değnek görevi görür. Gelgelelim, Heartfield, KPD’nin komünizmi öven imgeler kullanması yönünde yaptığı baskıyı da yanıtsız bırakmaz. Fotoğrafın anlamını tahrif etmek yerine, özgün anlamın etkisini bildik çağrışımlarla kuvvetlendirmekle yetinen montajlar üretir. AIZ’deki “Lenin’s Vision Became Reality” (Lenin’in Görüsü Gerçek Oldu) bunlara iyi bir örnektir: Lenin’in koca kafası, fabrikada çalışan işçilerin üzerinde tanrı misali yükselir.

Die Arbeiter-Illustrierte Zeitung (AIZ)

AIZ ülkenin yaygın medya gruplarıyla rekabet içerisinde olan sol görüşlü bir haftalık resimli dergidir. Komünist yayıncı Willi Münzenberg’in KPD’den bağımsız olarak çıkardığı dergi, kendine özgü politik duruşuyla geniş bir yenilikçi okuyucu kitlesine sahiptir. Heartfield’ın saldırılarını, KPD’nin başlıca düşmanı olarak ilan ettiği Sosyal Demokratlar yerine, henüz doğmakta olan Faşizme yönlendirmesi, derginin bağımsız çizgisi sayesinde mümkün olur. AIZ’nin yüksek baskı kalitesi de Heartfield için bir cazibe noktasıdır; zira fotomontajlardaki çoğu ayrıntı Der Knüppel gibi baskı kalitesi düşük dergilerde gözden kaybolur. Heartfield, tasarım öncesi zamanının büyük bir kısmını montaj için fotoğraf seçmekle geçirir. Sabit imge olarak çoğunlukla basında çıkmış yüz fotoğraflarını kullanır. Seçtiği imgeleri, kesitler arasında renk geçişleri yaratarak birbirine eklemler; geri kalan ayrıntıları da karakalem ya da boyayla belirginleştirir. AIZ, Heartfield’a imgelerini okuyucuya doğrudan aktarabileceği bir zemin sunar. Tam sayfa büyüklüğündeki imgeler, okuyucunun algısını kuşatarak haber okuma faaliyetini tedirgin edici bir tecrübeye dönüştürür. Eleştirmen Adolf Behne’nin belirttiği gibi, “John Heartfield’ın fotomontajları dinamit yüklü birer fotoğraftır”. Heartfield’ın fotomontaj tekniğinin, AIZ’nin yüksek baskı kalitesi ve formatıyla artan tahripkar gücü, Almanya’daki Faşist propagandanın ensesinde daima bir tehdit oluşturmuştur. n Yrd.Doç.Dr. Andrés Mario Zervigón, Rutgers Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü.

Sergi broşüründen Volkan Atmaca tarafından çevrilmiştir.