Karadeniz Bölgesi

YEDİGÖLLER


Adeta bir cennet olan Yedigöller, başta kayın olmak üzere meşe, gürgen, kızılağaç, karaçam, sarıçam, köknar, karaağaç, ıhlamur ve porsuk gibi onlarca farklı türde ağaçla kaplı.

Geyik, karaca, ayı, domuz, kurt, tilki ve sincap gibi hayvanları da barındıran Yedigöller, olta balıkçılığı meraklıları için önemli bir merkez.

Yedigöller Milli Parkı içerisindeki Kapankaya’ya çıkıldığında karşılaşılan manzara gerçekten büyüleyici. Buradan kısa bir yürüyüşle anıt ağaç ve geyik üretim merkezini görebilirsiniz. Milli Park içinde kampçılık, günübirlik piknik, yürüyüş, fotoğraf çekimi gibi aktivitelerde bulunurken, misafirhane ve bungalovlarda konaklayabilirsiniz.



Bolu’nun 42 km. kuzeyinde bulunan Yedigöller’e sadece özel araçlarla ulaşılabiliyor.

SÜLÜKLÜ GÖL




İrili ufaklı göllerden oluşan Sülüklügöl, az sayıda kişi tarafından bilinen fakat ziyaretçi sayısı her geçen gün artan bir doğa parçası. Milli Parklar koruma alanı içinde yer alan Sülüklü Göl, bozulmamış doğası ve zengin florasıyla dikkat çekiyor. Kampçıların büyük ilgi gösterdikleri gölün alabalıkları çok meşhur.

Mudurnu – Akyazı yoluna 9 km., Mudurnu  ilçesine 50 km. uzaklıkta.

SÜNNET GÖLÜ


Etrafı karaçam ağaçlarıyla kaplı göl, deniz seviyesinden 820 metre yükseklikte, derinliği ise 22 metre. Kış aylarında donan gölün çevresi yürüyüş için ideal. Göldeki mercan ve alabalıkların avlanması serbest. Sünnet gölünde konaklama ve yeme-içme hizmeti veren bir tesis de bulunuyor.



Göynük’e 27 km. mesafedeki Sünnet Gölü’ne Bolu-Göynük yolu üzerinden ulaşılıyor.


GÖLCÜK


Çevresi çam ve köknar ağaçları ile kaplı gölün görüntüsü büyüleyici güzellikte.

Göl yüzeyi 45 bin metrekarelik bir alanı kaplıyor. Kıyısında yer alan iki yapıdan biri, hoş mimarisi ile dikkat çeken Orman Bakanlığı’nın misafirhanesi; diğeri ise kır gazinosu. Gölcük’te araçla tur yapılamadığı için havası çok temiz, etraf çok sessiz. Sağlık problemi olanlar ve şehrin stresine daha fazla katlanamayanlara Gölcük’ün oksijen dolu havasını, şifalı sularını ve muhteşem manzarasını tavsiye ederiz. Fotoğraf meraklıları Gölcük’ten çok mutlu ayrılacak.

Bolu’ya 13 km. uzaklıkta.

ABANT LAKE 


Abant, nadir su bitkilerinden olan nilüfer çiçekleri ve lezzetli alabalığı ile tanınan önemli bir turizm merkezi.

Yeraltı suları ile beslenen gölün çevresi flora ve fauna bakımından oldukça zengin. Gölde bulunan ünlü Abant alabalığı yılın belirli zamanlarında, belirli bir ücret ödeyerek avlanabiliyor. Gölün çevresindeki ormanlar; piknik, kamping, sportif olta balıkçılığı, yürüyüş ve buz pateni (kış aylarında) aktivitelerini gerçekleştirmek için çok uygun. Kışın oldukça popüler olan gölün etrafında çok sayıda konaklama tesisi bulunuyor.

Çevresi çam ve köknar ağaçları ile kaplı olan Abant Gölü, Bolu’nun 35 km. güneybatısında.

KARTALKAYA

Ülkemizin en eski kayak merkezlerinden olan Kartalkaya, kış aylarında konumu nedeniyle özellikle İstanbul ve Ankara çevresinden oldukça rağbet görüyor.

Hafta sonu gibi kısa zaman dilimlerini değerlendirmek isteyenlerin akınına uğrayan kayak merkezinde, özel teşebbüse ait çok sayıda otel bulunuyor. 13 pistin yer aldığı tesislerdeki, 6 teleski ve 2 telesiyejin toplam taşıma kapasitesi 4750 kişi/saat. Türkiye’nin ilk snowboard pisti olan Snowpark’da Kartalkaya’da. 

Bolu şehir merkezine 54, Ankara karayoluna ise 28 km. uzaklıkta. Şehir merkezinden kayak merkezine ulaşım 45 dakika sürüyor.

ILGAZ DAĞI


Ilgaz Dağı’ndaki inanılmaz bitki örtüsü altındaki vadiler ve sırtlar görülmesi gereken yerlerin başında geliyor.

Karaca, geyik, yaban domuzu, kurt, ayı, tilki gibi yaban hayvanlarına da ev sahipliği yapan Ilgaz’da trekking yapabilir, çadırda ya da karavanda konaklayabilirsiniz. Baldıran Vadisi’nde alabalık üretme istasyonu ve avlanma göletlerinde olta balıkçılığı yapılıyor. İsteyenler buradan alabalık satın alabilir ya da avlanabilirler.

 Kastamonu ve Çankırı il sınırları içerisinde yer alan Ilgaz Milli Parkı Kastamonu’ya 45 km. uzaklıkta.

GİDEROS KOYU



İsmi Cenevizliler’den gelen Gideros Koyu, iki balık lokantası, birkaç ev ve harika bir plajdan ibaret.

Araçlar için park yeri de bulunan plaj kumsaldan denize girmeye imkan veriyor. Burada denize girebilir, tekneyle koyları gezip muhteşem doğanın tadını çıkarabilirsiniz. Belirtmekte fayda var;  Mayıs ayında tezgahlarda yerini almaya başlayan barbunya, kalkan, istavrit ve gümüş balığıyla, Eylül ayında çıkan palamutun tadına doyum olmuyor.

Kurucaşile-Cide arasında yer alan Gideros Koyu, iki noktaya da 12 km. uzaklıkta.

BORABAY GÖLÜ




Gölün kenarı ve ormanın içine piknik yapmak isteyenler için masalar yerleştirilmiş. Hemen her yerden fışkıran pınarlar, etrafı kaplayan meşe, pelit, gürgen ağaçlarıyla hoş bir bütünlük oluşturuyor.

Göldeki aynalı sazan ve yayın balıkları, şansını denemek isteyen oltacıları bekliyor. Alttan kaynak suları ile beslenen heyelan gölünün en derin yeri 30 metre. Yasak olmasına rağmen yaz günlerinde çok sayıda insan gölün serin sularında serinliyor.


PERŞEMBE YAYLASI


Büyüleyici bir güzelliğe sahip olan yayla, önemli bir panayır yeri.

Özellikle Karga Tepesi, eşine az rastlanan manzarasıyla dikkat çekiyor. Temel ihtiyaç malzemelerini yayladan karşılayabilirsiniz. Konaklamak isteyenler Aybastı’daki pansiyonları tercih edebilir.



Ordu’ya 124 km. mesafedeki yaylaya düzenli minibüs seferleri var. Tokat, Reşadiye ve Aybastı’dan da dolmuşlarla yaylaya ulaşabilirsiniz.

KÜMBET YAYLASIKÜMBET PLATEU



                                                                     

Aymaç Tepesi, Melikli Obası ve Yavuzkemal gibi çok sayıda yayladan oluşan Kümbet yaylaları, kamp ve piknik alanı olarak kullanılıyor.

PTT acentesi, sağlık ocağı, bakkal, kasap, manav, et lokantası, fırın, kır kahvesi ve oto tamircisinin hizmet verdiği yayladan el dokumaları ve örme sepet gibi özgün ürünler de satın alabilirsiniz.  Kümbet’in 2 km. batısındaki Aymaç ise eşsiz bir zirve. Doğal güzellikler açısından zengin olan zirve, ladin ormanları ve kır çiçekleri ile doyumsuz bir manzaraya sahip. Aymaç’da Temmuz ayının ikinci pazar günü yayla şenlikleri yapılıyor. Yaylada 10 yataklı bir otel mevcut. Kümbet yaylasının 1 km. kuzeyinde Orman İşletmesi kamp tesislerinden de faydalanabilirsiniz.     


Giresun’a yaklaşık 60 km. uzaklıkta.


UZUNGÖL


1090 m. yükseklikteki Uzungöl, eşsiz doğal güzellikleri ile Karadeniz’in son yıllardaki en gözde turizm merkezlerinden biri.

Yamaçlardan düşen kayaların Holdizon deresinin önünü kapatmasıyla oluşan göl, “Uzungöl” olarak biliniyor ve çevresiyle aynı adı taşıyor. Özellikle yakınındaki “Ferah” köyünün yöreye uygun tarzda yapılmış eski ahşap evleri, doğanın güzelliğini tamamlar özellikte. Dik yamaçları ve muhteşem orman örtüsü ile Alplerin güzelliği ile yarışan ve altyapı hizmetleri açısından oldukça donanımlı durumdaki Uzungöl’ün 10 km. güneyindeki Holdizon dağları (3000 m.) ve Balıklıgöl çevresi, yaya yürüyüşleri ve vahşi doğayı gözlemlemek için son derece uygun.

Trekking, kuş gözleme, botanik amaçlı turların yanı sıra, daha yükseklerdeki dağların arasındaki göllere ve yakınlardaki Şekersu, Demirkapı, Yaylaönü gibi diğer yaylalara da geziler düzenleniyor. Uzungöl çevresindeki dağlar; ayı, kurt, yaban keçisi, tilki, Kafkas dağ horozu gibi çeşitli hayvan türlerini barındırıyor. 500 bin metrekare alana sahip olan göl, alabalık ve sazan balıklarına da ev sahipliği yapıyor.


Çaykara ilçesine 20, Trabzon’a 100 km. mesafedeki Uzungöl’e yaz kış ulaşmak mümkün.


HIDIRNEBİ VE KURUÇAM YAYLALARI

Yolu yaz-kış ulaşıma açık olan yaylalara ticari taşıtlarla yolcu taşımacılığı yapılıyor.

Kuruçam – Hıdırnebi yaylaları arası 1 kilometre. 1742 m. yükseklikteki yaylalarda alt yapı hizmetleri tamamlanmış durumda. Orman içinde kurt, tilki, çakal gibi yabani hayvanları izleyebilir, foto safarilere katılabilirsiniz. Yaylada; bakkal, manav, kasap, fırın, lokanta ve kır kahveleri mevcut. Yayla mevsiminde işletilen pansiyonlarda kalabilir, yörede yaşayan köylülerden püsküllü çanta, alaca çorap, örme sepet, yayık, tahta kaşık gibi ürünler satın alabilirsiniz.

Yaylalara Akçaabat – Düzköy yolunun 12. kilometresinden batıya dönülerek 10 kilometrelik toprak yolla ulaşılıyor.

ŞOLMA VE MAVURA YAYLALARI


Kulin Dağı’nın içinden geçen yol boyunca yeşilden başınız dönecek, kendinizi adeta doğanın bir parçası gibi hissedeceksiniz.

1700 m. rakımlı yaylada konaklama hariç alt yapı hizmetleri tamamlanmış durumda. Şolma Yaylası’ndan orman manzaralı toprak yolu takip ederseniz 3.5 km. sonra Mavura yaylasındasınız. Bu dağ yolu yürüyüş için de uygun. Elektrik ve su olan yaylada, yaz mevsiminde kır kahvesi, bakkal, kasap ve manav hizmet veriyor. Gecelemeyi düşünüyorsanız kamp malzemelerini yanınıza almayı unutmayın.

Maçka ilçesinden batıya doğru toprak yoldan 22 km. yol alındığında Şolma Yaylası’na ulaşılıyor.

ZİGANA YAYLASI


Zigana; yaz aylarında çim kayağı, kış aylarında ise kayak turizmine elverişli ender beldelerden biri. 2032 m. yükseklikteki Zigana Yaylası, aynı zamanda her türlü alt yapısı tamamlanmış bir kayak merkezi. Nemli deniz iklimi ile kara iklimi arasında çok ilginç bir coğrafya sergileyen Zigana yaylasından patika bir yolla ulaşılan Limli (Saranoy) Gölü de görülmeye değer bir doğa parçası.

Gümüşhane – Trabzon yolunun 60. kilometresinde bulunan Zigana tünelini geçtikten sonra 3.5 km.lik stabilize yolla ulaşılıyor.


ZİGANA GEÇİDİ

Trabzon’u Erzurum’a bağlayan yol, tarih boyunca Karadeniz dağlarının en önemli geçidini oluşturmuş.

Ortaçağda Asya’yı Avrupa’ya bağlayan büyük kervan yolu, Çin’den başlayıp Kaşgar, Semerkant, Buhara, Nişapur, Rey, Tebriz ve Erzurum üzerinden gelerek Zigana Geçidi’nden denize inermiş. Trabzon’dan deniz yoluyla Venedik ve Ceneviz’e ulaşırmış. Bugün yeni yol yapıldığı için eski Zigana Geçidi kullanılmıyor. Yine de müthiş manzaraya diyecek yok.


HAMSİKÖY

Hamsiköy, Trabzon’dan Gümüşhane’ye doğru giden yolda Zigana Dağı eteklerinde yemyeşil ormanlar içinde yer alıyor. Sütlacı ile ünlü olan Hamsiköy, yeni yapılan tatil köyü ile doğaya kaçmak isteyenler için ideal. Burada aynı zamanda alabalık üretimi de yapılıyor.




FIRTINA DERESİ



Fırtına Deresi, Kaçkar Dağları’nın Karadeniz’e bakan yamaçlarındaki derelerin birleşmesi ile oluşmuş bir doğa harikası.  Ardeşen’in yaklaşık 2 km. batısında Karadeniz’e dökülen dere, 57 km. uzunluğunda. Çay bahçeleri içerisinden geçen, üzeri kemer köprülerle süslü Fırtına Deresi, raftinge elverişli parkurlara sahip. Bu cennet bölgeye yapılmasına karar verilen hidroelektrik santrali, uzun bir süredir sert tartışmalara neden oluyor.

Rize – Ardeşen kara yolunu takip edip, güneye çıkan karayolunun 22. kilometresinden Çamlıhemşin ilçesine ulaşılıyor.

KARADENİZ’DE RAFTİNG


Karadeniz’in doğal harikalarından biri olan Çoruh Nehri, rafting meraklıları için çok uygun bir güzergah sunuyor. Mescit Dağı’ndan doğan ve Türkiye sınırları içinde yaklaşık 335 km. yol kateden Çoruh nehri ile birlikte Fırtına Deresi’nin de aynı bölgede bulunması, bölgenin rafting potansiyelini gözler önüne seriyor. Bölgede son zamanlarda uluslararası rafting şampiyonaları da düzenlenmekte.


AYDER YAYLASI


1350 m. yükseklikteki Ayder, Karadeniz yaylalarının en ünlüsü. Her türlü alt yapı hizmeti tamamlanmış olan yayla kasaba görünümünde.

Ayder, zengin flora ve faunasının yanı sıra kaplıcası ile de ünlü. 50 derece sıcaklıktaki kaplıca suyunun romatizma, kadın hastalıkları ve mide rahatsızlıklarına şifa dağıttığına inanılıyor. Kaçkar dağlarına tırmanış güzergahında bulunan yayla çevresinde, çengel boynuzlu dağ keçisi, vaşak, ayı, kurt gibi yaban hayvanları yaşadığı ortamda izleyebilirsiniz. Ayrıca yaylada her yıl Ayder Şenlikleri düzenleniyor. Konaklama için pek çok otel ve pansiyon mevcut. Her tür ihtiyacınızı yayladan karşılayabilirsiniz.

Rize’nin Çamlıhemşin ilçesinin 19 km. güney-doğusunda yer alan yaylaya yaz-kış dolmuşlarla gidilebiliyor.

POKUT YAYLASI


Pokut, 2100 metre yükseklikte bir Hemşin yaylası. Pokut’un en önemli özelliği sıra dışı manzarası.

Bir yanda Kaçkar Dağları ve Fırtına Havzası’nın muhteşem görüntüsü, diğer yanda Tatar Dağları. Yarı tropikal iklimin hüküm sürdüğü yaylada yüz elli yıllık ahşap yayla evleri bir başka güzellikte. Ayrıca 15 Ağustos-15 Eylül tarihleri arasında Pokut yaylasında şenlik düzenleniyor.

Pokut yaylasına Palovit Vadisi yolundan ya da Şenyuva’dan kestirme yolla çıkmak mümkün.


ANZER YAYLASI 


3000 m. rakımlı yaylada alt yapı hizmetleri tamamlanmış durumda. PTT, bakkal, kasap, fırın, manav, kır kahvesi ve lokantalar hizmet veriyor. Çok sayıda hastalığa şifa verdiğini inanılan ünlü Anzer Balı bu yayladan çıkıyor.

Anzer Yaylası, Rize’nin İkizdere ilçesinin 39 km. güneyinde yer alıyor.

KAÇKAR DAĞLARI


Kaçkarlar, 3972 m. ile Karadeniz’in en yüksek zirvesi. Türkiye’deki dağcılık sporunun odak noktalarından biri.

Yöreye gelen dağcı grupları ve dağcılar genellikle Yusufeli Yaylalar köyünden, Rize-Çamlıhemşin Ayder yaylasına yürüyerek Trans-Kaçkar yürüyüşlerini tamamlıyor. Topraklarının çoğunluğu dağlık ve engebeli arazi üzerine kurulmuş olan ilçede av turizmi için uygun alanlar yer alıyor. Özellikle dağ keçisi, ayı, kurt, tilki ve doğal alabalık ilçedeki önemli avlaklar arasında.


KAFKASÖR YAYLASI


1250 m. yükseklikteki yayla görülmeye değer güzellikte. Altyapı hizmeti götürülmüş olan yaylada belediye tarafından yaptırılan 80 yatak kapasiteli bungalovlar yer alıyor.

Yaylada Cıskaro, Yalnızhasan ve Acısu diye adlandırılan şifalı sular bulunuyor. Konaklama için, önceden rezervasyon yaptırmak kaydıyla yayladaki bungalovlarda kalmak mümkün. Her yıl Haziran ayının son haftasında düzenlenen ve üç gün süren boğa güreşleri etkinlikleri, yöre halkı tarafından yoğun ilgi görüyor ve festival tadı yaratıyor.


Artvin’in güneybatısındaki yaylaya 10 km.lik toprak yolla ulaşılıyor.