SİDE MANAVGAT
Ülkemizin önemli antik eserlerine ev sahipliği yapan Side, tarihi zenginlikleri, plajları ve modern konaklama tesisleriyle her yıl turist akınına uğruyor.

Denize uzanmış bir burun üzerinde kurulan Side, tarihle iç içe bir kent görünümünde. Bölgedekilerin en büyüğü olan antik tiyatro başta olmak üzere, yöre, önemli tarihi yapılara ev sahipliği yapıyor. Agora, gymnasium, nekropol ve tapınaklar bunlardan bazıları. Günümüzde müze olarak hizmet vermeyi sürdüren Roma hamamı, Türkiye’nin en önemli arkeolojik eser koleksiyonlarından birine ev sahipliği yapıyor. Güneyinde yer alan Sorgun ve Titreyengöl, çam ağaçlarının arasında kalan altın rengi kumsallarıyla deniz ve güneş meraklılarını cezbediyor.
Titreyengöl
Titreyengöl aslında bir göl değil. Manavgat Çayı’nın bir kolunun denize dökülmeden önce epey genişlemesi ve akıntısının yavaşlaması ile göle benzemiş. Rüzgârda suyun titremesinin oluşturduğu görüntüden dolayı bu adı almış. Çevresi sık olmayan çam ağaçlarıyla çevrili olan Titreyengöl, hem konaklama olanakları hem de doğal güzellikleriyle öne çıkıyor. Gölün çevresi düzenlenmiş ve yürüyüş yolları yapılmış.

Sorgun
Side’den çıkıp doğuya yöneldiğinizde sırtını ormanlara dayamış müthiş kumsalıyla Sorgun’a ulaşırsınız. Sorgun’daki ormanın denize bakan kesiminde birbirinden güzel turistik tesisler bulunuyor. Side-Sorgun arasındaki geniş kumsal halka açık. Yol üzerinde piknik alanları ve bahçeli restoranlar bulabilirsiniz. Orman içindeki yürüyüş parkurlarını kullanabilir; gezinti için çevredeki çiftliklerden at kiralayabilirsiniz.

Side Antik Kenti
Eşsiz bir işçiliği olan antik kentte iki ana cadde var. Bu caddeler antik çağın sütunlu caddelerine iyi birer örnek.
Ören yerine, iyi durumdaki kent duvarlarının arasından ve şehrin ana kapısından geçerek giriliyor. Kentin ana kapısından geçince ayrı ayrı yönlere doğru giden iki büyük cadde belirir. Yassı taşlarla döşenmiş alan bu caddelerin başlangıcıdır. Güneye uzanan cadde henüz tamamıyla ortaya çıkarılmamış. Tiyatro yönünde uzanan ve kentin ana caddesi durumundaki cadde ise, önce batı yönüne uzanır; tiyatronun yanındaki büyük kapıdan geçtikten sonra ise, güneybatıya doğru yön değiştirir. Agoraya ve tiyatronun önüne kadar giden bu cadde, eskiden, ana kapıdan sonra ikiye ayrılan ve her iki yanında Korent sütunların bulunduğu nitelikli iki caddeden biriymiş. Caddelerin tabanları geniş plaka taş levhalarla kaplanmış, kaldırımlar ise mozaikler ile süslenmiş.
Agoraya gelmeden yolun sağındaki hamam restorasyon sonrasında müzeye dönüştürülmüş. Müzede Roma dönemine ait heykel ve lahitler sergileniyor. Surun dışında, kent kapısının karşısında Anadolu’nun en büyük antik çeşmesi olan Vespasianus Çeşmesi bulunuyor. Bu çeşmenin önünde geniş bir havuz yeri var. Side’nin surların dışında kalan alanında geniş mezarlıklar bulunuyor. Bunlar içinde en önemlisi Batı Nekropolü. Tiyatronun yanında, yolun kenarında erken Roma dönemine ait Dionysos Tapınağı yer almakta.
Kapı girişinde başlayan ve tiyatroya kadar gelen sütunlu cadde, aslında limana kadar uzanmaktaymış. Caddenin devamı Side çarşısının altında kalmış. Caddeyi takip edip limana ulaşıldığında yan yana iki tapınak göze çarpıyor. Bunlardan biri Apollon’a, diğeri ise Artemis’e adanmış. Apollon Tapınağı, Athena Tapınağı ile birlikte Bizans bazilikasının avlusu içinde kalmış. Korent düzeninde ve peripteros planlı Apollon Tapınağı, Roma döneminden kalma ve 150 yılına tarihlendirilmekte. Apollon Tapınağı’nın 6 sütunu anastilosis ile ayağa kaldırılmış.

Side Müzesi
Side antik kentindeki hamam, restorasyon sonrasında Side Müzesi olarak kullanılıyor.
Müzede Helenistik, Roma ve Bizans döneminden kalma yazıtlar, silah kabartmaları, Roma döneminde yapılmış Grek orijinallerinin kopyası olan heykeller, torsolar, lahitler, portreler, ostotekler, amforalar, kandiller, buhurdanlar, sunaklar, mezar stelleri, sütun başlıkları ve kaideleri sergileniyor.

Side Tiyatrosu
Helenistik dönem tiyatrosunun yerine inşa edilen, cavea, orkestra ve skene olmak üzere üç bölümden oluşan tiyatro, Pamfilya tiyatroları içinde en büyük ve anıtsal olanı. 20.000 seyirci alabilecek kapasitedeki Side Tiyatrosu’nun mimarlık tarihi açısından önemi; diğer Roma tiyatroları gibi dağ yamacına değil, kemerlerin oluşturduğu mekanlar üzerine oturtulmuş olması.
Antik kentin en etkileyici yapısı olan tiyatronun girişinde anıtsal kapı ve çeşme kalıntıları göze çarpıyor. Çeşme restore edilmiş. Kuzey batıda kemerli bir yapı içinde bulunan latrine (tuvalet) bölümü de oldukça dikkat çekici. Tiyatronun günümüzdeki kalıntıları M.S. 2. yüzyıla tarihleniyor.

Seleukia
Sinler köyüne yaya olarak bir saat uzaklıktaki antik kent, Manavgat’dan 12 km, Side’den 34 km uzaklıkta. Seleukhos’lar tarafından kurulan Seleukia, çam ormanlarının süslediği büyüleyici bir görünüme sahip. Tepe üzerine kurulmuş olan kent tüm ovayla birlikte Sorgun, Side ve Titreyengöl’ü görüyor. Bölge yerlilerinin fazla bilmediği bu antik kent, daha çok tarihsever yabancı turistlerin ilgisini çekiyor. Seleukia, Büyük İskender’in haleflerinden Suriye Kralı I. Seleukos Nikator (M.Ö. 321-280) için kurulmuş 9 kentten biri. Bir dağ yerleşimi olarak kurulan kent, Helenistik ve Roma kültürleri hakkında pek çok ipucu veriyor.

Manavgat Şelalesi
Şeytan Dağı’nın (2130 m) yamaçlarından kaynağını alan 94 km uzunluğundaki Manavgat Çayı, antik devirde su kemerleri aracılığıyla Seleukia ve Side kentlerinin su ihtiyacını sağlarmış. Dağlık ve ormanlık alanlardan geçerken kanyon biçimli dar bir vadide akan çay, 1984 yılında tamamlanan Oymapınar Barajı’nda 500 hektarlık bir yapay göl oluşturduktan sonra düzlükte akmayı sürdürür ve Manavgat ilçe merkezinin kuzeyinde güzel bir şelale meydana getirir. Deniz kıyısından Manavgat ilçe merkezine kadar 7 kilometrelik bir haliç yapan çayın denize döküldüğü yerde genişliği 180 m, derinliği ise ancak 4 m kadar. Çınar ağaçlarının gölgesindeki mesire yerinde, yer yer oluşan küçük anaforları izleyip suyun huzur dolu sesinin dinlenebileceği lokantalar, seyir terasları ve çay bahçeleri bulunur. Burada yemek yemeyi düşünürseniz Manavgat Çayı’nın serin sularında yetişen lezzetli alabalıkların tadına bakabilirsiniz.

Doğa Sporları
Rafting, rüzgar sörfü, snuggling ve jip safari bölgedeki en popüler etkinlikler. Çevredeki seyahat acentaları Toros Dağları’na jip safari turları düzenliyor. Günlük turlar sabahın erken saatlerinde başlayıp akşama kadar sürüyor. Göz kamaştıran sualtı zenginlikleri nedeniyle bölgede bir süredir dalış yasağı uygulanıyor. Titreyengöl bölgesinde snuggling oldukça yaygın iken, İbradı ve Ormana yerleşim merkezleri civarı, dağ bisikleti, trekking ve yamaç paraşütü için çok uygun koşullara sahip.
Bazı oteller binicilik için geniş alanlar ayırmış. İngiliz, Arap ve Haflinger atlarının kullanıldığı binicilik ve atlama dersleri büyük ilgi görüyor.
Çeşitli seyahat acentaları rafting turları da organize ediyor. Bot, kürek, can yeleği ve kaskları acentalar karşılıyor; yanınıza sadece mayo almanız yeterli. Köprüçay, Manavgat, Dragon Nehirleri ile Cehennem Suyu rafting için mükemmel güzergâhlar.

Manavgat Çayı’nda Rafting
Batı Torosların doğu yamaçlarından doğan 90 km uzunluğundaki Manavgat Çayı, ovaya girmeden önce Manavgat Şelalesi’ni oluşturarak Akdeniz’e dökülüyor. Manavgat Çayı, ülkemizdeki rafting meraklıları için önemli bir merkez. Rafting, Şahap Köprüsü ile Sevinç köyü arasındaki 19 km boyunca, yer yer iki tarafı dik ve aşılması güç kanyonların içinde yapılıyor. Geçişler arasında Manavgat Çayı’nın akış hızı yavaşladığından çevreyi izlemek mümkün. Dinlenmek için uygun noktalarda verilen molalarda, çevredeki el değ-memiş doğanın güzelliği ve kanyonlardaki kaynak sularının köpürerek çaya karışması büyüleyici bir atmosfer yaratıyor.

Akdeniz mutfağının lezzet merkezi…
Bölgede Akdeniz mutfağının etkisi yoğun olarak hissediliyor. Pek çok tatil merkezinde olduğu gibi Side ve Manavgat’ta da deniz ürünleri revaçta. Manavgat Şelalesi ve Titreyengöl civarında pek çok deniz ürünleri lokantası bulunuyor. Yöreye özgü sebzeli et yemekleri, türlüler ve kebap çeşitleri pek çok restoranın mönüsünde yer alıyor. Fast food meraklıları, talaş böreği de sunulan küçük lokantalarda karınlarını doyurabilirler. Side’de İngiliz ve Çin mutfağından örnekler sergileyen yerler de var. Yabancı turistin çok olması fiyatların mönülere Euro olarak yansımasına sebep oluyor. Yerli turistler, Türk Lirası üzerinden pazarlık yapabilir. Side Limanı’nda nefis manzarası olan çok sayıda restorana rastlayabilirsiniz. Balık yemek istiyorsanız, gece için rezervasyon yaptırmanız gerekiyor. Restoranların hemen hepsi alkollü içki servisi yapıyor.

Güneyin çiçek bahçesi…
Turistik eşyalar, hediyelikler, dokuma halılar, deri ceketler ve çantalar Manavgat ve civarında en çok talep gören ürünler. Köylerde dokunan halılar, düğüm sayılarının çokluğu ve sık dokunmuş olmaları ile ünlü. Cam ve seramik eşyalar da ilgi çekici. Özellikle seramik biblolar, vazolar, çeşitli mücevher kutuları, ilginç biçimlerdeki tuzluklar yerli ve yabancı ziyaretçilerin vazgeçemedikleri hediyelik eşyalardan. Manavgat, çiçekleriyle de ünlü. Ören yerlerinde pek çok yabani kır çiçeğine rastlanabiliyor. Başka bölgelerde eşine pek rastlanmayan bu çiçek türleri, seralarda uygun koşullarda büyütülüyor ve çiçekçilerde satılıyor.
