Rafael karşıtları

Orta Çağ sanatının basitlik ve manevi saflığından etkilenen Rafael’e karşı çıkan ressamlar, on dokuzuncu yüzyılda İngiliz resim sanatının en güzel örneklerini  yarattılar.

Rafael Karşıtları Kardeşlik Birliği 1848 Londra’sında, Viktorya devri İngiliz sanatının, hayal gücünden yoksun olduğunu ileri süren ve bu yüzden dehşet içinde olan küçük bir genç ressam grubu tarafından kurulmuştu. Sanatta basitlikten yana ve doğaya dönük bir yaklaşımı benimsemiş olan grup, Rafael (1483-1520) öncesi yaşamış ressamların eserlerinden etkilenmiş ve onlara olan saygılarından dolayı (Pre-Raphaelist) bu adı tercih etmişlerdi. Aynı zamanda, resimlerin doğa içinde yapılmasını ve doğaya sadık kalarak resmedilmesi fikrini savunan ressam ve eleştirmen John Ruskin’in (1819-1900) yazılarından da etkilenmişlerdir.

Grup içinde dikkati çeken ressamlar, Dante Gabriel Rossetti (1828-82), William Holman Hunt (1827-1910) ve John Everett Millais’dir (1829-96). Bu ressamlar Kraliyet Sanat Akademisinde okurken tanışmışlardı. Kraliyet Akademisinin Rönesans devri ressamlarını, özellikle de Rafael’i hiç eleştirmeden neredeyse tapınma seviyesinde göklere çıkarmasını kabullenememişler ve kendi sanat gruplarını kurmaya karar vermişlerdi. Bu birliktelik sadece grup üyelerinin bileceği, gizli bir kardeşlik örgütü olacaktı; bundan dolayı resimlerine sır dolu bir şekilde PRB (“Pre-Raphaelite Brotherhood” grubun İngilizce karşılığının baş harfleri) imzası atmışlardır.

Amaç ve idealler

Bu grubun ressamları, kendilerini sanattaki gerçeği ortaya koyacak öncüler olarak görüyorlardı. Orta Çağ resimlerindeki manevi saflığın çok daha iyi taklitlerini ve izleyiciyi yüceltecek soylu, ciddi nesnelerin portresini yapmak için çabalıyorlardı. Temaları genellikle dini, romantik edebiyat ve Orta Çağ efsanelerinden oluşuyor; eserlerinde hikaye veya ahlaki değerlere öncelik veriyorlardı. Eserlerine genellikle manevi veya sembolik anlamı olan objeler yerleştiriyorlardı.

Aynı zamanda, doğaya tam bir sadakat ile resim yapmaya ant içmişlerdi. Ruskin’in tavsiyelerine uyan üye ressamlar, manzara resimlerini yerinde, anında ve dış mekanlarda çiziyorlardı. O zamanın Kraliyet Akademisindeki doğa üzerine geniş ve genel anlayışa karşın, resimdeki her bir öğe çok detaylı ve keskin bir şekilde çizilmiştir.

Rafael karşıtları sanatlarını uygularken kesinlikle acı çekmişlerdi. Her bir yaprağı ve çiçeği tüm karışıklığıyla ortaya çıkarmak çok çaba isteyen ve zaman alan bir resim yapma yöntemiydi; bazen birkaç santimetrekare alanı bitirebilmek bile bir günü alabilirdi.

Eserlerindeki figürler idealleştirilmemiştir. Özellikle ressamların arkadaşları bu tablolarda modellik yapmışlardı. Genel olarak çok güzel kadınlar Rafael karşıtı ressamlara modellik yapmıştır.  Pozlar genellikle romantik veya trajik kadın kahramanlar olarak resimlenmiştir. Resimlerdeki güzel kadınların soluk renkli cildi, somurtan kırmızı dudakları, güzel saçları vardır ve yüzünde duygulu bir ifade taşırlar.

Titizlikle çalışılmış resimler

Rafael karşıtı ressamların tablolarında ki başlıca özellikler; kor gibi parlayan, mücevher benzeri renkler, zengin süsleme ve ince detaylar olarak sayılabilir. Orta Çağ’ın ışıklandırılmış el yazmalarındaki kesin kontür ve göz alıcı renklerden ve eski İtalyan fresk resimlerinden esinlenen ressamlar, tablolarında en az seviyede gölge ama çok ışıklı ortam kullanmışlardır.

Bu parlaklığı ve güneş ışığı efektini yakalamak için ressamlar on dördüncü yüzyıldaki İtalyan fresk tekniğini (doğrudan sulu bir şekilde alçı sıva üstüne yapılan resimler) taklit etmiştir. Bu resimlerde parlak ve canlı renkler kullanmışlardır; kontrast teşkil eden yeşiller, pembeler ve kırmızılar, yumuşak samur fırçalar ile ince, düzgün, ıslak yüzeylere beyaz yağlı boyayla saydam tabakalar halinde uygulanmıştır. Bu teknik dikkatli uygulandığında, beyaz boya tüm parlaklığını dışarıya verir ve renklere olağandışı berrak bir göz alıcılık kazandırır.

Rafael karşıtları genellikle yağlı boya ile çalışmışlardır; Rossetti, küçük ölçek bir seri sulu boya çalışması yapmış ve daha çok edebi, tarihi, ve İncil’e yönelik konuları betimlemiştir; örneğin, “The Annunciation” (bkz., sayfa 1241) isimli resimde olduğu gibi. O zaman için, geleneklere aykırı şekilde sulu boya ve guaş tekniklerini geliştirmiş ve noktalardan oluşan katmanlarla keskin, opak renkler kullanarak fresk veya tempera tekniği benzeri sonuçlar elde etmişlerdir. Bu teknik, zengin süslemeler ve çok dikkatli betimlenmiş botanik detayların verilmesi için ideal bir ortam yaratmıştır.

RAFAEL KARŞITI BİR TABLO

John Everett Millais’in “Çiftlikte Mariana” (1851) adlı tablosu parlak, mücevheri andırır renkleri ve detaylarıyla, tipik bir Rafael karşıtı tablodur. Tabloda, Alfred Tennyson’un bir şiiri olan Mariana resimlenmiştir, ki bu da Shakespeare’nin oyunu “Measure for Measure” dan alınmadır. Mariana, Angelo ile nişanlıdır, fakat Mariana’nın çeyizi denizde kaybolduktan sonra, Angelo onu terkeder.

“Annunciation” isimli vitray Mariana’nın kederini daha da dokunaklı hale getiriyor.

Sonbahar yaprakları belki de Mariana’nın solan aşkını ve yalnız yaşanacak günleri sembolize ediyor.

Koyu, donuk renkler Orta Çağ el yazmalarındaki dekorasyonu andırıyor.

Grubun kökeni

Rafael karşıtlarının ilk tabloları Rossetti’nin “Bakire Meryem’in Kızlık Çağı” ve Millais’in “Isabella”sı 1849’da sergilendi ve iyi kritikler aldı. Ancak, gizli grubun baş harfleri olan PRB’nin anlamı dışarıya sızınca eleştirmenler gruba sırt çevirdi. Muhafazakar sanat kuruluşu, Kardeşler Birliğinin gizli doğasından kuşku duydu ve “ilahi” Rafael hakkında yapılan eleştirilere ve yerleşik değer ve geleneklerin sorgulanmasına büyük kızgınlık gösterdi. Millais’in “Hazreti İsa Ebeveynlerinin Evinde” adlı tablosunda “Kutsal Aile”nin, basit bir marangoz dükkanında sıradan insanlar olarak resmedilmesi, içlerinde yazar Charles Dickens’ın da olduğu birçok kişi tarafından vahşice saldırıya uğradı.

Ruskin ise grubun savunucusu olarak ortaya çıktı ve grup üyelerine doğayı kopya etmelerini ve “Dürer zamanından bu yana en içten ve amaçları açısından en fazla bütünlük taşıyan” imgeleri resmetmeleri konusunda ısrar etti. Ruskin’in desteği Kardeşler Birliği için büyük dayanak oluşturdu.

İroniktir ki, grup tam da başarıya ulaştığı sırada, üyeler kendi bireysel sanat anlayışlarına yöneldiler. Millais, başlangıçtaki idealizmini bir yana bıraktı; zengin ve başarılı bir sosyete ressamı oldu. 1853’te Kraliyet Akademisine üye olarak seçildi ve 1896’da da başkanı oldu. Asi sanat öğrencisi, kuruluşun bir parçası olmuştu.

Rossetti, modeli ve esin perisi Lizzie Siddal’la yaşadığı fırtınalı aşkın da etkisiyle, Rafael karşıtı hareketin kendine has daha romantik şeklini geliştirdi. 1860’da evlendiler, fakat iki sene sonra Lizzie intihar etti. Rosetti onun ölümünden sonra bir daha kendini toparlayamadı, alkol ve uyuşturucu bağımlılığı yüzünden 1882’de öldü. Ancak, Rossetti, bu kötü günlerinde, resmini geliştirdi ve Lizzie’nin anısına yaptığı “Beata Beatrix” gibi tablolarda olduğu gibi, güzel kadınların alegorik imgelerini resimledi.

Ahlaki amaç

PRB prensiplerine sadece Hunt sadık kaldı. Akımın içinde, derin, dini inançlarından dolayı “Yüce Papaz” takma adı verilen Hunt 1854’ten itibaren kutsal mekanları ziyaret etti ve İncil sahnelerini en doğru detaylarla yapmayı amaçladı.

Dini ağırbaşlılığı, “Uşak Shepherd” ( bkz. sayfa 1239) tablosunda açıkça görülür. Bu tablo, pastoral bir manzara içinde basit bir aşk hikayesi gibi görünebilir; ancak çok kuvvetli ahlaki bir mesaj içermektedir. Çoban çocuk ve kız güneşte yanmış durumdalar: Flört etmekten veya içki içmekten; koyunlar ise yollarını şaşırıp mısır tarlasına girmek üzereler. Bir bakıma, görevi ihmal etmeye karşı bir ihtarda bulunma; daha derin bir anlamda Hunt, kiliseyi kendi “sürü”sünü ihmal etmekle suçluyor.

Kardeşler Birliği, çok kısa sürmüş bir örgüt olmasına rağmen, İngiliz sanatı üzerindeki etkisi yirminci yüzyılın başına dek sürmüştür. Ayrıca, Orta Çağ’ın basitliği ve dürüst zanaatkarlığı “Arts and Crafts” (Sanat ve Zanaat) akımını da etkilemiştir. “Arts and Crafts” grubu, yüz yılın başında, endüstri çağında, el yapımı objelerin yaratılması ve satışı konusunu araştırmalara imza atmıştır.

Nazik fırça darbeleri ve ince, güzel süslemeleriyle, “The Annunciation” (1861), Daniel Gabriel Rossetti’nin nadiren yaptığı guaş çalışmalara güzel bir örnektir.