Yanlış teşhis Gastrit
Yanlış teşhis: Gastrit
Gastrit bir mide hastalığıdır; yemek borusu değil!.. Gastritin en önemli iki nedeninden birisi mikrobik oluşu (helikobakter pilori adı verilen bakteri) diğeri de romatizma ilaçları grubu ağrı kesiciler de denilen mideye ciddi zarar veren bazı ilaçların kullanılmasıdır (Naproksen, diklofenak, asetilsalisilik asit vs.). Mikrobik olanı 1-2 haftalık bir antibiyotik tedavisi ile düzelir. Gastrit -sadece- mideyle sınırlı bir hastalık olmasına karşılık, reflü yemek borusu ile ilgilidir ve hiç de masum bir hastalık değildir. Yemek borusunda darlıktan kanamaya ve kansere kadar gidebilen sorunlar yaratabilir. Bu karmaşayı ortadan kaldırmada ilk aşama, hastalığın adının doğru konulmasıdır ki hastalarımız hastalıklarını doğru ismiyle bilsin. Son yıllarda ses kısıklığı, kronik (müzmin) farenjit, göğüs ağrısı, öksürük ve astım ile yakın ilgisi ortaya koyulmuştur. Gastrit bu tür sorunlara yol açmaz.
Hastaların genel olarak midede ekşime, yanma ve ağrı şikayetleri ile tarif ettikleri gastrit, mide iltihabı ile eş anlamlı kullanılan bir terimdir. Gastrit, midenin en iç tabakasını oluşturan mide mukozasının iltihabi bir reaksiyonudur. Mide mukozasında çoğu zaman bölgesel veya yaygın bir kızarıklık şeklinde görülür. Çok sık rastlanılan gastritin kadın ve erkeklerde görülme oranı hemen hemen eşittir.
Konumuzla ilgili olmamakla birlikte aslında gastrit tanısı almış olguların çoğuna bu tanının sadece basit bir muayene ile koyulduğunu belirtilmekte fayda vardır. Aslında gastrit üst sindirim sisteminin ağızdan girilerek incelenmesine olanak tanıyan, endoskopi isimli inceleme sırasında alınan parçaların patolojide incelenmesi ile tanınır. Yani elle muayene veya hastanın dinlenmesi ile gastrit tanısı koyulması olası değildir. Bu olguların gerçek ve bilimsel adı “dispepsi”dir! Hekimlerimizin hastaya sorununu bildiği kelimelerle anlatmak isteği çoğu kere bu yanlış tanımlamayı getirmektedir.
Konunun bir başka üzücü ve gastrit kavramından kaynaklanan yanı da yanlış tedavi ile ilgilidir. Yukarıda gastritin mikrobik de olabileceğini belirtmiştik; bu enfeksiyonun tedavisi için doğal olarak iki antibiyotik ve “proton pompası inhibitörü” adını verdiğimiz mide asidini çok kuvvetle ortadan kaldıran üç ilaçlı tedavi rejimleri kullanılır. Proton pompası inhibitörü ilaçlar daha sonra bahsedeceğimiz gibi reflü tedavisindeki en önemli ilaçlar olup hastaların %80-90’ında kullanım sırasında düzelme sağlar. Sonuçta reflüsü olduğu halde yanlışlıkla gastrit tedavisine alınan ve üç ilaç birden içen hasta bunlardan birisinden yarar görüp düzelirken iki antibiyotiği de gereksiz olarak alır. Üstelik yakınmaları geçici olarak düzeldiğinden iyileşmesi mikrobun kaybolmasına yani tedavinin başarısına bağlanır.
Fakat reflü kısa süreli tedavilerden sonra neredeyse mutlaka yinelediğinden, yakınmalar tekrarladığında hekimler aynı antibiyotikli tedaviyi tekrar tekrar uygularlar. Bir tedavi kürünün 2003 yılı sonu rakamlarıyla 150 milyon TL olduğu düşünüldüğünde hem hastamızın hem de devlet bütçemizin paralarının boşa gittiği söylenebilir. Ancak burada helikobakter pilori isimli mikroba bağlı ülseri olanların bu tedaviyi mutlaka kullanmaları gerektiğini de vurgulamalıyız. Kastedilen reflü hastalarında gereksiz yere gastrit tedavisi uygulanmasıdır.
Gastrit, çok sık rastlanan mide hastalıklarından biridir.
Leave a Reply